gülmek

gülmek
смея́ться
* * *
-er
1) смея́ться

gülmekten bayılmak / kırılmak — умира́ть со́ смеху

gülmekten katılmak — пока́тываться со́ смеху, хохота́ть до упа́ду

gülmekten kırıp geçirmek — о́чень смеши́ть

çok / doya doya gülmek — насмея́ться, посмея́ться вдо́воль

gel de gülme — ну как же не смея́ться!

kıkır kıkır gülmek — хихи́кать

kıskıs kıskıs gülmek — ехи́дно смея́ться, подсме́иваться; смея́ться исподтишка́

2) -e насмеха́ться, смея́ться над кем-чем

yüzüne gülmek — смея́ться в лицо́, откры́то насмеха́ться над кем

sana gülerler — бу́дут смея́ться над тобо́й; над тобо́й посмею́тся

3) весели́ться, ра́доваться; ве́село / ра́достно проводи́ть вре́мя

dünkü ziyafette çok güldük — на вчера́шнем банке́те мы здо́рово повесели́лись

••

gülerken ısırır — посл. ≈ мя́гко сте́лет, да жёстко спать

gülme komşuna gelir başına — посл. не сме́йся чужо́й беде́, своя́ на гряде́

- ağlar mısın!
- gülerim!
- güleyim bari!
- gülüp oynamak
- gülüp geçmek

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Полезное


Смотреть что такое "gülmek" в других словарях:

  • gülmek — nsz, er 1) İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu. H. E. Adıvar 2) Mutlu, sevinçli zaman geçirmek,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gevrek gevrek gülmek — 1) kendine güvenip karşısındakini küçümsemek Diğer dükkânların satılmayan mallarını ben sanki ne yapayım diye gevrek gevrek gülerek kendi kendine hak verirdi. A. Ş. Hisar 2) neşeli ve kendine güvenli biçimde gülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • için için gülmek (veya gülümsemek) — belli etmeden, gizli gizli gülmek Badik Ahmet hesap isteyen patrona, eski günleri ne çabuk unuttun? gibi için için gülümserdi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kakır kakır gülmek — sesli ve sürekli gülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • katmerli katmerli gülmek — üst üste ve ara vermeden aşırı derecede gülmek Harun sarhoşluğun sinirliliğiyle yine göbek ve gerdan titreterek katmerli katmerli gülmeye başladı. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıkır kıkır gülmek — içinden gelerek sesli sesli bir biçimde gülmek Kapalı panjurların ardında, ayıp şeyler anlatıp kıkır kıkır gülüyorlar. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • katıla katıla gülmek — aşırı derecede gülmek Bir kahveye yolu düşmüş, kahvede oturanların hepsi katıla katıla gülüyorlarmış. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pis pis gülmek — başkalarını kızdıracak, sinirlendirecek biçimde gülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzını bırakıp kıçıyla (veya bir tarafıyla) gülmek — karşısındakini küçümsercesine gülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kis kis gülmek — saklı saklı gülmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • bıyık altından gülmek — birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek Çocuklar, şimdilik ele güne karşı onların ana, babası olmakla övünmemize bıyık altından gülmektedirler. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»